Translate
6 Ocak 2016 Çarşamba
Deliler Kasabası: Bugüne kadar yetişmiş en büyük meyve hangisidir?
Deliler Kasabası: Bugüne kadar yetişmiş en büyük meyve hangisidir?: Image copyright Getty Bugüne kadar yetişmiş en büyük meyve hangisidir? Bu sorunun yanıtı kestirmeden verilebilir. Fakat bir meyvenin en ...
4 Kasım 2015 Çarşamba
İçimizdeki Biz - Doğan Cüceloğlu
Gönülden Değer Veren İnsan
* Karşısındakini önemser.
* Karşısındakinin tekliğinin bilincindedir.
* Karşısındakine güvenir.
* İç dünyasını paylaşır.
* Naziktir.
* Karşısındakini dikkatle dinler.
* Karşısındakini görür (sadece bakmaz).
* Karşısındakinin özgün yeteneklerini öğrenir.
* Karşısındakini anlar.
* Karşısındakinin tekliğinin bilincindedir.
* Karşısındakine güvenir.
* İç dünyasını paylaşır.
* Naziktir.
* Karşısındakini dikkatle dinler.
* Karşısındakini görür (sadece bakmaz).
* Karşısındakinin özgün yeteneklerini öğrenir.
* Karşısındakini anlar.
İçimizdeki Biz - Doğan Cüceloğlu
(Günaydın dostlar)
Hayat ve felsefe. ... Hayat Felsefesi sözler,aforizmalar,resimler
felsefe,aforizma,düşünür,sözleri, hakkında
Doğan Cüceloğlu,
İçimizdeki Biz
17 Ekim 2015 Cumartesi
Kanunlar adaletsiz ise, adalet yasa dışıdır.
Çok eski yıllarda İngiltere’de bir gelenek varmış. Sıradan bir
vatandaş öldüğünde kilisenin çanı bir kez çalınıp herkese
duyurulurmuş. Bir asil öldüğünde iki kez, kralın bir yakını öldüğünde üç kez, kral öldüğü takdirde ise dört kez çalınırmış.
Günün birinde, herkesin hak aramak için sığındığı mahkeme, bir vatandaşı haksız yere mahkum etmiş…
Ve kilisenin çanı tam beş kez çalmış.
Ahali merak içinde kalıp papaza koşmuş:
vatandaş öldüğünde kilisenin çanı bir kez çalınıp herkese
duyurulurmuş. Bir asil öldüğünde iki kez, kralın bir yakını öldüğünde üç kez, kral öldüğü takdirde ise dört kez çalınırmış.
Günün birinde, herkesin hak aramak için sığındığı mahkeme, bir vatandaşı haksız yere mahkum etmiş…
Ve kilisenin çanı tam beş kez çalmış.
Ahali merak içinde kalıp papaza koşmuş:
30 Haziran 2015 Salı
BEN ve ÖTEKİ’DEN BİZ’E
İnsan zihninin, evrensel hakikati tümel bir tasarım olarak sezebilmesi, doğum sırasında gerçekleşen bedensel kopmanın sonucundaki zihinsel yarılmayla tükenip sona eriyor. İnsan, anne rahminin sıcak ve koruyucu dünyasından kopmuştur artık; anne ile biyolojik/zihinsel bir “bütünleşme” ve “bir olma” yaşantısından “ben” olma yaşantısına geçmiş; korumasızca ve isteğinin dışındaki birtakım süreçlerle, Sartre’ın deyimiyle ‘bu dünyaya fırlatılmıştır’ adeta. Kısa süre içinde, annesinin göğsünün kendisinden ayrı bir varlık oluşunu keşfedecek; böylece annesinin ve kendisinin ayrı ayrı bedenler olduğunu kavrayacaktır. İlk keşif, ilk yalnızlık; ilk “ben ve öteki” kavrayışıdır bu… Bir anlamda travmatik bir durumdur. Böylece zihinde kategorileştirmelere açılan, her durum, olgu ya da edimi bu bakış ya da görme biçiminden okuyan bir mekanizma harekete geçmeye başlamıştır…
İnsan bu varoluşsal kopuştan sonra zihnindeki bu uçurumu ya da yarılmayı, farkındalık geliştirmediği sürece, sanki bir yazgı gibi taşır. Bu düşünme biçimi; kategorik, sınıflandırmacı, ayırmacı, ayrıştırıcı, nesneleştirici olan, analiz-sentez vb. süreçleri de kapsayan rasyonel düşünme biçimidir.
İnsan bu varoluşsal kopuştan sonra zihnindeki bu uçurumu ya da yarılmayı, farkındalık geliştirmediği sürece, sanki bir yazgı gibi taşır. Bu düşünme biçimi; kategorik, sınıflandırmacı, ayırmacı, ayrıştırıcı, nesneleştirici olan, analiz-sentez vb. süreçleri de kapsayan rasyonel düşünme biçimidir.
Yeni bir şeyler yapılmalı!
Yeni bir şeyler yapılmalı!
Öyle olmalı ki;
Yeni, eskinin hırpalanmışlığını,parçalanmışlığını kan kokusunu kapatacak olanaklara sahip olsun.
— DeliMiDeli (@Mi_DeliMiDeli) 15 Ağustos 2013
4 Haziran 2015 Perşembe
Dünyada yürüyerek dolaşırız..
Dünyada iyi ve kötü insanlar, bencillik ve yardımseverlik, iyilik ve kötülük var. Ama ben farklı uçuş seviyeleri olduğunu düşünmeyi tercih ederim. Dünyada yürüyerek dolaştığımızı düşünmeyi tercih ederim. Uçmayı bilen pek az insan var, örneğin üstatlar, daha da az sayıda insan çok yüksekten uçabiliyor, mesela bilgeler; bazıları da ne yazık ki sürünüyor. Bunların başlarını yerden kaldıracak yükseklikleri bile yok. Bunlar senin ve benim kötü insanlar olarak nitelediğimiz kişiler.
Ayrıca hepimizin kanatları yok. Bence herkes kendi yolunu kabul etmeli ya da yükseklik kazanmak için gelişmeyi denemeli. Ama delilik diye bir şey var ve kimileri kendilerini uçmaya bırakacaklarına, daha yukarıda görünmek için tırmanmayı tercih eder ve kulağa inanılmaz gelse de, bazıları da kimbilir hangi yanıtı arayarak kendilerini giderek daha fazla toprağa gömerler.
Her durumda bana her şey amacın yüksekliğine bağlıymış gibi geliyor.
Hayat ve felsefe. ... Hayat Felsefesi sözler,aforizmalar,resimler
Gelir ve gider tarihin treni...
Hayatın içinde hayat yok, Ey Meryem!
....
Gelir ve gider tarihin treni...
....
Gelir ve gider tarihin treni...
Adonis
Hayat ve felsefe. ... Hayat Felsefesi sözler,aforizmalar,resimler
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)